Bu kez de çocuklarla yapılabilecek ışık deneylerini ilginize sunuyoruz: Çocuklara çevrelerinde gördükleri nesenelerin diğer nesnelerle ilişki içerisinde olduğunu fark ettirebilmek çeşitli gözlem ve deneylerle mümkün. Bu etkileşim ileride açacağımız canlı varlıklar arasında da, cansız maddeler için de geçerli. Gezegenimiz ve evren birbirini değiştiren, dönüştüren bir zincirleme bir neden, sonuç ve yeni neden ve yeni sonuç etkileşimine tabi durumda. Bugün nesnelerle etkileşime girerek görünebilirliği sağlayan ışık konusunu biraz açabiliriz. Güneş ışınlarının Dünya üzerine düşmesi ve atmosferden geçerek maddelerle temas etmesi sonucunda nesneleri çeşitli renklerde görebiliyoruz. Nesnelerin renkleri güneş ışınının görünür renklere (ışık dalgalarına) ayrılması sonucudur. Çocuklarla bu renkleri gösterebileceğiniz bir gökkuşağı simulasyonu yapabilirsiniz. Geniş bir kap, güçlü ışığı olan bir fener, bir ayna ve bir beyaz kağıt alalım. Yayvan kaba yaklaşık üç, dört parmak yüksekliğinde su koyalım. Suyun içine eğik düzlem oluşturacak şekilde ayna yerleştirelim. Ayna, kabın kenarına açıyla dayalı ve bir kısmı suyun içinde dursun. Suyu altında kalan aynaya el fenerini doğrultalım ve ışığın ayna karşısına yerleştirdiğimiz beyaz kağıda yansımasını seyredelim. Işığın kırılma açılarını yakalayabilmek için kağıdı veya feneri hareket ettirmeniz gerekebilir. Gözümüze tek düze görünen ışığın suyun içinde kırılıp, aynada tekrar kırılıp yansımasıyla kağıt üzerinde gökkuşağı renklerinde görünür hale gelir. Bu deneyle süreci sırasıyla takip edebiliriz. Bunu sabun köpüklerine ışık tutarak da yapmayı deneyebilirsiniz. Güneş ışınlarının gözle göremediğimiz bileşenleri (dalga boyları) bulunmakta. Sıklıkla adını duyduğumuz ultraviole (UV) güneş ışığının bir parçasıdır. Bu ışık bileşeninin başka nesnelerle etkileşime girmesini floresan sayesinde gözleyebiliriz. Fosfor içeren bir malzemenizi veya floresanlı kalemin iç mürekkebini çıkarınız ve şeffaf bir kabın içine koyunuz. Ardından bu kabı suyla doldurun. Güneşli bir günde tüm gün güneşe maruz bırakın. Gece karanlık bir odaya fosforlu kabı getirdiğiniz vakit, kabın parladığını fark edeceksiniz. Floresan maddesi UV ve diğer ışınların enerjisini emer ve düşük enerji biçiminde serbest bırakır. Ancak ortamda görünür ışığın yoğun parıldaması ortadan kalktığında floresanın yaydığı düşük ışık enerjisi görünebilir hale gelir. Işık doğrusal hareket ettiğini ancak başka bir nesne ile ya da ortam ile karşılaştığında yön değiştirdiğini gündelik gözlemlerimizden biliyoruz. Ancak ışığın bükülmesi de mümkün. Bunu görmek için yoğun bir ışık demeti olan ve noktasal bir açıklıktan yayılan lazer kullanalım. Bir litre plastik bir pet şişe alalım ve tabanına yakın bir yerde küçük bir delik açalım ve üzerini bantlayalım. Arından şişeyi su ile dolduralım. Deliğin tam zıt yönünden lazeri tutalım ve yapışkan bantı çıkarıp suyun dışarı dökülmesini izleyelim. Suyla birlikte lazerde toplanmış ışık demeti de bükülerek akıyor gibi görünecektir. Işık demeti su ortamından hava ortamına geçemez ve ışık burada tam yansıma yaparak suyun hareket ortamının geometrisine bağlı yönünü oluşturur. Umutlu ve sağlıklı kalın...
TEKNOLOJİ
20 Mart 2020 - 14:32
Bilim ve Aydınlanma Akademisi'nden çocuklar için ışık deneyleri
Bilim ve Aydınlanma Akademisi çocuklarla birlikte yapılabilecek basit deneyler hazırlamaya devam ediyor.
TEKNOLOJİ
20 Mart 2020 - 14:32