Hayır, günümüzde çocuklarda da oldukça yaygın olarak karşımıza çıkıyor endişe/kaygı bozuklukları. Normal gelişimin parçası olan bu duygu zamanla değişim gösterir. Mesela 2 yaşına kadar anneden ayrılmaktan korkan bir çocuk, büyüdükçe başarısızlık, kabul görmemek gibi daha derin korkular geliştirir.Belirli düzeydeki bu duygular kişiye fayda sağlayabilir. Başarısız olmamak, sınıfta kalmamak için sınava hazırlanmak, kaybolmamak için evin yanında olma gibi davranışlar çocuğu olumsuz durumlardan korur.Bazı korkular ise zamanla geçmez, 4 yaşında karanlıktan korkan bir çocuğun bu durumu normal iken, ilerleyen yaşlarında bu duygu azalmadıysa ailenin bunu fark etmesi ve önlem alması oldukça önemlidir.Sebebini öğrenmek gerekÖyle ki korku duygusu oldukça yoğunlaşan çocuk, daha önce yapabilmesine rağmen tek başına bir diğer odaya gidemez hale gelebilir.Kaygıyla baş edebilmek için öncelikle nasıl meydana geldiğini öğrenmek önemlidir.Gerçek bir sebep olmadığı halde düzenli bir şekilde kaygı hissediyorsanız ya da çocuğunuzda bunu gözlemliyorsanız en doğrusu endişenin/korkunun üzerine gitmektir.Ancak bu çocuk için, ona yardımcı olunarak yapılabilir. Anne ve baba, çocuklarının endişesini hafife almamalı, çocuklarıyla ciddiyetle konşmalıdır. Kendi çocukluklarında da aynı endişeyi korkuyu yaşadıklarını söyleyerek konuya girmek çok önemli bir adım olabilir. Ardından kendilerinin bu korkularının aslı olmadığını çabuk anladıklarını söyleyip, miniği teskin etmek de öyle..Anne babadaki evham bir başka vahim durumAşırı kaygılı ve evhamlı davranışlarda bulunan ebeveynler çocuklarda özgüven oluşumunu olumsuz etkiliyor.Çoğu kadının yaşadığı, özellikle hamilelik döneminde başlayan ve doğum sonrasında devam eden, çocuğa karşı sergilenen "aşırı kaygılı ruh hali" çeşitli şekillerde kendini gösteriyor. Bu durum genellikle annenin hormonal değişikliklerinin bir sonucu olarak düşünülüp kabulleniliyor. Oysa bu düşünce hem anne hem de çocuk sağlığı açısından önemli sakıncalar doğurarak uzun vadede hayatları kabusa çevirebiliyor.
Abartılı yanlışİlk doğan çocuk, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk ya da geç kavuşulan çocuklar, genellikle abartılmış bir ilginin ve kaygının odak noktasında oluyor.Bu tür çocukların üzerlerine titrenir. Ağlamasın, üşümesin, yorulmasın, hasta olmasın, incinmesin, mikrop kapmasın diye aile üyeleri ellerinden gelen tüm gayreti gösterir. Ebeveynler, çocuklarının sokakta koşmasına, başka çocuklarla oynamalarına izin vermezler. Çocuğun sağlığı konusunda sürekli evhamlı davranırlar, çocuklarına zarar geleceğini düşündükleri her türlü durumda gözlerinden sakınırlar.
Ana babanın aşırı koruyuculuğu çocuğun okul başarısını ve okula uyumunu da etkiler. Çocuğun toplumsal gelişimi de engellenmiş olur. Arkadaş ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve arkadaşları tarafından dışlanmasına sebep olabilir.O ENDİŞELER MÜZMİN KARIN AĞRILARI YAPARÇocuklarda geçmeyen karın ağrısı ileri yaşlarda endişe (anksiyete) sebebi olabilir...Çocuklarda karın ağrısı sık görülen yakınmalardan biri. Karın ağrısına yol açan birçok sebep söz konusu. Bunların az bir kısmı ise uzun süreli (kronik) olup neden olduğu tam olarak bilinmemekte. Uzun süre sebebi bilinmeyen ve tekrarlayan karın ağrısı şikâyeti olan çocukların sadece ağrı geldiğinde değil, ağrının geleceğini hissettiklerinde bile ciddi şekilde endişe (anksiyete) duydukları, huzursuzlandıkları bilinen bir durumdur. Kuşkusuz bu sırada ağrının verdiği eziyeti çekerler.Aradaki büyük uçurumYapılan bir çalışmada, çocukluğu sırasında süregelen karın ağrısı yakınması olan çocuklarda ileri yaşlarda bu kez farklı konularda endişelerin ortaya çıkabileceği belirlenmiştir. Çalışmada; çocukluk çağında sebebi bilinmeyen karın ağrısı olanların % 50’si ileri yaşlarda sosyal endişe yaşıyorlar. Bunu değişik konulardaki korku ve endişeler izliyor. Çocukluğunda karın ağrısı olmayan kişilerde ise bu oran sadece % 20!Araştırmada elde edilen bir diğer önemli sonuç da şu:Çocukluk çağında bu şekilde karın ağrısı olanların % 40'ında ileri yaşlarda depresyon görülüyor. Fakat bu oran karın ağrısı olmayanlar için sadece %16! Arada büyük uçurum var!Abartmayın lütfenBu durumun sebepleri konusunda ise ileri sürülen gerekçeler şunlar:Bu çocuklar ağrı yüzünden genellikle evde duruyor, sık sık okuldan geri ve arkadaşlarından ayrı kalıyorlar.Ağrı geleceği endişesi çocuğun birçok etkinlikten vazgeçmesine neden oluyor. Diğer önemli bir sebep de, yukarıda uzun uzun izah etmeye çalıştığımız anne ve babanın bu çocuklar üzerinde daha koruyucu ve kollayıcı bir davranış sergilemesi. Onun için koruyuculuğunuzu abartmayın lütfen..
Abartılı yanlışİlk doğan çocuk, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk ya da geç kavuşulan çocuklar, genellikle abartılmış bir ilginin ve kaygının odak noktasında oluyor.Bu tür çocukların üzerlerine titrenir. Ağlamasın, üşümesin, yorulmasın, hasta olmasın, incinmesin, mikrop kapmasın diye aile üyeleri ellerinden gelen tüm gayreti gösterir. Ebeveynler, çocuklarının sokakta koşmasına, başka çocuklarla oynamalarına izin vermezler. Çocuğun sağlığı konusunda sürekli evhamlı davranırlar, çocuklarına zarar geleceğini düşündükleri her türlü durumda gözlerinden sakınırlar.
Ana babanın aşırı koruyuculuğu çocuğun okul başarısını ve okula uyumunu da etkiler. Çocuğun toplumsal gelişimi de engellenmiş olur. Arkadaş ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve arkadaşları tarafından dışlanmasına sebep olabilir.O ENDİŞELER MÜZMİN KARIN AĞRILARI YAPARÇocuklarda geçmeyen karın ağrısı ileri yaşlarda endişe (anksiyete) sebebi olabilir...Çocuklarda karın ağrısı sık görülen yakınmalardan biri. Karın ağrısına yol açan birçok sebep söz konusu. Bunların az bir kısmı ise uzun süreli (kronik) olup neden olduğu tam olarak bilinmemekte. Uzun süre sebebi bilinmeyen ve tekrarlayan karın ağrısı şikâyeti olan çocukların sadece ağrı geldiğinde değil, ağrının geleceğini hissettiklerinde bile ciddi şekilde endişe (anksiyete) duydukları, huzursuzlandıkları bilinen bir durumdur. Kuşkusuz bu sırada ağrının verdiği eziyeti çekerler.Aradaki büyük uçurumYapılan bir çalışmada, çocukluğu sırasında süregelen karın ağrısı yakınması olan çocuklarda ileri yaşlarda bu kez farklı konularda endişelerin ortaya çıkabileceği belirlenmiştir. Çalışmada; çocukluk çağında sebebi bilinmeyen karın ağrısı olanların % 50’si ileri yaşlarda sosyal endişe yaşıyorlar. Bunu değişik konulardaki korku ve endişeler izliyor. Çocukluğunda karın ağrısı olmayan kişilerde ise bu oran sadece % 20!Araştırmada elde edilen bir diğer önemli sonuç da şu:Çocukluk çağında bu şekilde karın ağrısı olanların % 40'ında ileri yaşlarda depresyon görülüyor. Fakat bu oran karın ağrısı olmayanlar için sadece %16! Arada büyük uçurum var!Abartmayın lütfenBu durumun sebepleri konusunda ise ileri sürülen gerekçeler şunlar:Bu çocuklar ağrı yüzünden genellikle evde duruyor, sık sık okuldan geri ve arkadaşlarından ayrı kalıyorlar.Ağrı geleceği endişesi çocuğun birçok etkinlikten vazgeçmesine neden oluyor. Diğer önemli bir sebep de, yukarıda uzun uzun izah etmeye çalıştığımız anne ve babanın bu çocuklar üzerinde daha koruyucu ve kollayıcı bir davranış sergilemesi. Onun için koruyuculuğunuzu abartmayın lütfen..