Büyük insan, anne veya baba olmuş yetişkin bir kişi; o yaşa gelinceye kadar hangi gelişme basamaklarını tırmandığını hatırlamaz. Bu basamakları henüz tırmanmakta olan çocuğunun birçok davranışlarını anlayışla karşılayamaz, anlayamaz. Bu yüzden hem kendini üzer, hem de çocuğun sıhhatli gelişmesine engel olur.Çocukların duygularını ifade edebilmelerini temin için hayali oyunlar oynamaları önemlidir. Sadece olumlu duygularımızı ifade etmeye fırsat vermek, olumsuz duygularımızı göstermeyi yasaklamaktır.Çocuğun, “Seni seviyorum” demesinden hoşlanırken, “Sana kırgınım, seni sevmiyorum!” demesine kızarız. Bunun sonucunda, olumsuz duygularını hayat boyu içinde saklamak zorunda kalan çocuk, yetişkinlik döneminde ciddi ruhî sorunlar ve buna bağlı travmalar yaşayabilir.Okul çağındaki çocuklarımızla konuşarak, gerekiyorsa sorular sorarak duygularını anladığımızı belirtmemiz gerekir: “Seni neyin mutsuz ettiğini bana söylemek ister misin?”, “Niçin böyle öfkelisin?” gibi..Sadece “öfke” değil, duyguların renk tonları diyebileceğimiz, “mutlu, üzgün, yorgun, hayal kırıklığına uğramış, ürkmüş, sinirli” her alanı kapsayan duygu ifadelerini kullanabilmek, iletişimin rahatlığı açısından önemli..
GÜNDEM
25 Aralık 2018 - 18:07
Ne Şımartın, Ne De Üzün…
Miniğin yaramazlık yapmasından korkmayın. Büyüklerin en büyük hatalarından biri, çocukları kendileri ile kıyaslamalarıdır.
GÜNDEM
25 Aralık 2018 - 18:07